Karalamalar
gidişin puslu bir gece vakti
bulutarın aya değmesi gibi
taşırıyor
içimdeki gökyüzünü.
ay bir başka duruyor eylül'ün üzerinde
eylül durup dinlenmeyen işçi gibi
mesai'ye kalıyor her akşam
tam da mabedimin eşiğinde.
duyamıyorum güneşe değen sesini
ki gecenin karanlığı yitirdi hükmünü bende.
bulamadım, yer kalmadı aranacak
yağmurlu bir gökyüzünden başka.
nerede sakladın ki gözlerinin izini
her sabah alnıma değip usulca önümden geçiyor.
Yorumlar