Mümkünler Mevsimi

"Ruhun Mevsimleri" dedi ihtiyar adam, sığınmak zorunda olduğu iki odalı evinin sokağa bakan pencere kenarında, bakiyesi hâlâ açık olan borçlarını hesaplarken... Düzgünce ikiye katlanmış küçük kâğıtlar arasından yazılanları kontrol ediyor ve ara ara pencereden tekrar dışarı bakıyordu titrek ve kısa aralıklarla. Günlerini rutin bir şekilde geçirebilmenin önemli ama bir o kadar da can yakıcı olduğu zamanlardı. Hayatta kalmak ve hayat dolu olmak arasında gidip gelen, uzadıkça kısalan ve kısaldıkça başkaları tarafından pek de fark edilmeyen günler...

Ellerini yan yana getirip avuç içlerine uzun bir süre bakakaldı. Henüz çocukken, kirlenmiş olan ellerini temizlemek için yine şimdi yaptığı gibi avuç içlerini açıp annesine uzattığını hatırlardı; o tarifsiz şefkatiyle temizlerdi annesi evladının ellerini. Her anne, evladının ellerini görmeyi, ona dokunmayı ve ona kendinden bir şeyler katmayı çok ister. Kimi zaman bunu bir temas ile yerine getirir ve çoğu kez de söz ve davranışları ile. Annelerin ellerinde gözle görünmez bir merhamet suyu saklıdır, fıtrî olarak vardır ve bir anne onu ne kadar kullansa da eksilmez...

İhtiyar adam, yine aynı ellerle, gençlik yıllarının kendisini çevrelediği/çevikleştirdiği, dalgınlık nedir bilmeyen, hayatın günlere sığmadığının hülyalarıyla yaşadığı o zamanlarda; kaynağından kopup toprağı bir yerden başka diyarlara götüren azgın ırmaklar gibi dokunmuştu, kendini hatırlayacağı her nesnenin kokusunu yanına alarak. Şimdi o kokuları düşünüyordu yani hissetmenin bilinçli tesirini. İnsan, geçmişteki bir âna bedenini götüremese de ruhunu veya hissini o âna götürebilirdi. Pencere kenarındaki bu yaşananlar, ağır çekim bir kameranın görüntü ve sesleri kayıt alması gibi karşı dairenin balkonundaki gencin dikkatini çekmiş ve onu izlemeye başlamıştı. Pencere kolu yavaşça açıldı ve mermerin üzerine bulgur taneleri ve hafifçe ıslatılmış ekmek parçacıkları itina ile konuldu ihtiyar adam tarafından. Bir çift kumru sanki gizli bir ses onları çağırmış gibi çatılarda bulundukları yerden pencere önüne korkusuzca süzüldüler. Oysa kumruların ürkek hayvanlar olduğu bilinir, fakat pencere önünde onları seyreden ihtiyar adamdan çekinmeden rızıklarına yaklaştılar ve ‘hu hu’ sesleri eşliğinde karınlarını doyurdular. İhtiyar adamın elleri kuşların kanatlarını okşayan bir rüzgâr gibiydi. Sanki bedeninin değil de ruhunun ellerini uzatıyordu onlara. Tam bu sırada, hem genç adamın hem de pencere camından kumrulara bakan ihtiyar adamın yüzünde müstehzi bir tebessüm yayıldı. 



Ruhun mevsimleri, beden yaşı hesaba katılmaksızın aynı anın heyecanı ile birleşmiş ve bir nesilden diğer bir nesle merhamet meyvesinin aşılandığı bir köprü olarak kurulmuştu. Kumrular gelmiş oldukları yöne doğru kanat çırparken akşam olmaya az bir vakit kalmıştı. Tenhalaşan sokaklar, sanki bir yere yetişirmişçesine gökyüzünün çeşitli katmanlarında hareket eden ve hızlı hızlı akan bulutlar, kendini tenkit eder gibi düşündürdü genç adamı gayriihtiyari. Empati kurmanın kurallarını öğreniyor gibiydi. Kimsenin ona bu hali -muhtemeldir ki kendinden yaşça büyük hiç kimse- anlatabileceğine veya gösterebileceğine ihtimal vermezdi. İnsanın, kendi doğrularını yine kendi yanlışlarıyla kıyaslayarak bulmaya çalışması veya doğrulamak istemesi ona daha gerçekçi geliyordu. Nitekim ilkin yaşadığı bu durumu ve hissileştikçe farklı farklı kapılar açan empatiyi de böyle kabul etti. Kabul etti çünkü bu reddedilebilen türde bir teklif değildi. Balkondan içeri girerken zihninde yanmakta olan ışığın giderek yayıldığını hissetti ve fakat akşamını uzun bir gündüze çevirmiş olduğunun farkında olmadan.

Vasıflardan bir fasıla, iyiliklerle yoğrulan merhem, bitmemiş akşamlardan güneşli günlerin rayihası ve daha nice söz edilebilecek anlamlı şey ile bir ömrün kıymetini aramak ve anlamak için zaman; ihtiyar adamın yaşadığı odada durmadan birikiyordu. Mümkün olan şeylerin, yağmur damlacıklarının insanlara hatırlatmış olduğu mevsimler gibi ruhun mevsimleri de mütemadiyen hatırlatıyordu kendini, yeryüzüne inmiş milyarlarca cismi bedenin zerreleri arasında…


Yasin Onat

Yorumlar

Popüler Yayınlar