Yakın Uyanış

İçinden baktın kaç kez kendine
ve daldığın kadar derine gün yüzüne çıkan
dalgalar tutuşmamış çalı çırpı gibi henüz
olup bitiyor her şey kırılmamış aynalarda
ve yeniden diriliyor insan, varmak için aslına
dolup taşıyor avlusunda her şey dünyanın.

Nasıl görünür insan dışarıdan 
-kayıtlar izlenmeden
sezmeden ruh can kafesini
ve bakışlar özneyi seçmeden daha
Kimsin? diye sordun da içinden
ne sen konuştun ne de dilsiz bir şahit.

Ne garip Allah'ım, ne şaşılacak şey âlem
şu gök ile yer arası bir garibim bildim.
Milattan önce ve milattan sonra
çocuklar ve henüz doğmamış bebekler
gençler ve yetişkinler
can taşıyan her varlık 
hedef olmuş zalimin karanlığında.

Direniyor ‘insan’ kalanlar karanlığın saldırısına
yer ve yönler değişse de: Gazze!
Denizden önce denizden sonra
içeriden ve dışarıdan muaf.
Milletler değil fokurdayan, uyanışı insanın
merhameti kuşanıp, metaneti taşıran.

Olan şeyleri olmamış saymanın tuzağında
içinden ta içinden geçiyor vicdan âlemin.
Yakarak ve yanıltarak tüm insan sözlerini
katil maktulden öğrenemedi 
topraktan gelen toprağı tanıyacak.
Yazılıyor o günden bugüne Kabil’e 
dökülen her kandan kara bir hisse.

Vaktin çağrısına susarak eklenenler
zincirkıran çarkları güç zannedenler ey!
Yazılıyor yoklaması görünmez kağıtlara
neferler ise doldur boşalt taliminde 
noksanlığını sayıyor tarafsız güruh durmadan
üstünlük diye.

Vicdanın çağrısına kalın perde çekenler
yıkılanın başkası olduğunu zannedenler ey!
Okunuyor kitabı açıp kapanan parmak uçlarında
kalemler ise mürekkep çekiyor telmihlerde
yalanı pazarlıyor karanlık yutanlar ekranlardan
aydınlık diye.

Yakındır gözlerin kamaşıp göreceği 
akılların şaşacağı yegâne uyanış!


Yasin Onat
Ocak 2024 






Yorumlar

Popüler Yayınlar