Ağaç ve Meyveleri: Tanıtım ve Reklam
Her nesne ve özne bir yapıyla bağ kurar. Bu bağ önce isimle anlam kazanır
sonra tanımakla şekillenir ve anlaşılır. Ağaç ve Meyvelerinden kasıt nesne ve
öznenin bağlamını, özne ile de onu hayatın değerli bir parçası olma yolundaki
kullanımını söz konusu etmektedir. Ağacın doğadaki karşılığı meyve/fayda
vermesi olduğu kadar, canlıların özelde de insanın faydalanması üzerine
kuruludur. Ağaç tek başına bir tanımlama, meyve veren ağaç ise artık bir
paylaşımın bağlamıdır.
Meyvesiz ağaç pek mevzu bahis edilmez ama ağaç kadim bir geçmişi temsil eder ve gelecek için önemli bir konuyu ihtiva eder: Köklü bir yaşam...
Bir tanıtımda ön kabul, taslağı yani genelin detaysız bir resmini toplumun
tüm yapılarına uyumlu olabilecek tarzda net ve anlaşılır şekilde
ulaştırabilmektir.
Reklam ise bilgi ve verilerin ışığında pazarlamak/yaygınlaştırmak ve çekici
hale getirmektir. Diğer bir yönüyle de ürün, hizmet veya fikri yaygınlaştırmak
ve oluşan arzın talebiyle yakından ilgilenmektir.
Tanı, tanım, tanıtmak.. Günümüz dünyasının sunum ve reklama dair kullandığı
ve fakat hiç özen ve önem göstermediği kelime ve kavramlar. Her şeyin
pazarlandığı bir çağda anlamlı olan parçaların bir araya getirilmemesi de hiç
şaşırtıcı olmasa gerek. Duyguların ve hazların nesnelere enjekte edildiği,
ambalajlandığı, insanın hatırlamaları ile değil unuttuklarının üzerinden yeni bir
kural kuruluyor hem de tehlikeli bir kural...
İnsanın sevdiği şeylerin çokluğu tüketilen şeyler oldukça, değerlerin korunmasından pek bahsedilemez.
İnsanın sevdiği şeylerin çokluğu tüketilen şeyler oldukça, değerlerin korunmasından pek bahsedilemez.
Arz/tanıtım, talep/reklam ilişkisi tam da burada devreye giriyor.
Arzın önemsenmediği, daha çok satmanın ve etki altına almanın
kurgulandığı bir zamanda talebin ortaya koyduğu şey maalesef yapay ve
insanlığımızı unutturan bir çok şeyle karşımıza gelmekte. Kalite kavramı veya
dayanıklı olma özellikleri bir ürün veya hizmetin değeriyle değil ondan alınan
haz veya tutkuyla yan yana gelmeye başladı. Oysa Ağaç insana temiz bir hava,
meyve, barınak imkanı, yakacak, yazmak için kağıt, dinlenmek için bir gölge,
toprak için sağlam bir tutacak ve uhrevi bir dayanak düşüncesini sağlar. Ağacın
meyvelerini ve doğal olarak kendisini haz ve tutku ile pazarlamanın adı reklam
olmamalı. Ağacı reklama kurban edersek meyvelerin ne önemi olabilir ki?
Var olmayan gereksinimlerin arza evrilmesi sonucu oluşan talep ve
bağımlılık, ağacı bir araca meyveyi de amaca dönüştürmektedir
günümüz reklamlarında. Meyveye ulaşmak için meyvenin tadının "her şey"
olduğunu pazarlamak ne kadar yapay bir şey ise, ihtiyaçların değiştiğini düşünerek
yapılan her hazırlık da o kadar sahte duruyor diyebiliriz.
Karşılığını alabildiğimiz hizmet, güvenle tüketilebilen ürünler ve tavsiye
edilebilir fikirlerden yoksunuz günümüz dünyasında.
Meraklarımızın gereği olan tanıma isteği ile içeriğini arka planını çok
bilmediğimiz veya düşünemediğimiz bir çok şeyin/ürünün reklamına maruz
kalıyoruz. Her şeyin pazarlanabildiğine veya satın alınabilirliğine bağımlılık
kazanmış gibi aslında kandırılıyoruz. Çünkü her şey içe içe ve kendine mahsus
olmaktan çıkmak üzere. Doğruluğun esası uygulanmadıkça gerçek olmayanlarla
karşılaşmamız pek muhtemel. Gerçek olanlarla ilgilenmedikçe doğrunun ve
yanlışın kıyaslamasını da yapamayız zaten. Başı sonu görülmeyen bir
paylaşım(tüketim) çağındayız. Üretmenin değerini sadece sunmak fikri üzerinden
kurgulamadığımız müddetçe gerçekliğe olan yakınlığımız da o kadar artacaktır. Yaşam alanlarımızın, düşünce ve eylemlerimizin
salahiyeti için daha dikkatli olmak adına seçici olmayı aklımızdan hiç çıkarmamalıyız.
Değerlerin bir kenara bırakılmasıyla, davranışlarımızın karşılıklarını
düşünmekten geri durursak eğer varlığımızı insani olarak idame ettirme düşüncesi yeterince zor olacaktır...
Yasin Onat
Cins Dergisi 29. Sayı
Yorumlar