Aynı yerde miyiz?

O yerde olmak ve o yerde bir daha hiç olmamak.

O yer neresi? Bilinen, görülen ve herkesin en az bir kere bulunduğu mekanların; farklı kıta ve ülkeler olmuş olsa da bu dünya için aynı yer olduğunu ve değişimlere uğrasa da asli hüviyetinin değişmediğini fark edebiliyor musun?

Bir araya geldiğinde kendinden başka her şey ile, geriye bakmak sadece seni hatırlatıyor başkalarını düşünsen de. Seni sana hatırlatanı andığında, seninle birlikte kim varsa sana dahil oluyor ve aynı yerde olmanın tarihle eşdeğer süreğenliği, mekanları aşıp saklanıveriyor yine senin içinde.

Yersizlik; insanın yerini kaybetmesi midir yoksa öznesini henüz tanımamış olması mı?..

Nesnesiz özne nedir hiç düşündün mü?

Hani ilk başlangıç, ilk oluş... Yola çıkmak için ihtiyacın olan, öncü birliğin sana ulaştırdığı geri dönüş ilahisi... Bilgi de var elbet, akla sığanlar ve sığmayanlar ile. Bilgiler zamanla inkıtaya uğrasa da ilahî olanın inkıtaya uğraması hiç düşünülebilir mi?

Aynı yerdeyiz, farklı zamanlarda yaşıyor olsak da.
Aynı yerdeyiz, ruhlarımız zamanlar aşıp aslına rücu edecek olsa da.
Tüm nesnelerden, sığdırılmaya çalışılan kalıplar ve tanımlardan âzâde olan özne!

İşte tüm aynılıklar ve farklılıklar köprüsünün bir arada göründüğü nokta...


Yasin Onat