Hakikat ve Fark Etmenin İdraki

Yegâne ve doğru olana ulaştıran demektir hakikat. "Gerçek" kelimesi ile karıştırılır çoğu kez.
Gerçek, hakikatten farklı olarak iki ayrı olguyu, iki farklı seçeneği ve iki farklı durumu birbirinden ayıran onay/teyit iken, hakikat; insanın kendisi ve kendisi haricinde ne varsa onların tümünü kapsayan rahmani hüküm ve mefhumlardır.

İnsan, gerçeği ararken hakikatten uzaklaşabilir ama aynı insan hakikat ile hemhal iken bir şeyin sahteliği ve gerçekliği ikilemine sarahaten düşmez. Gerçek, yalan olmayan anlamında tezahür ediyor genellikle günümüzde. Hakikat, doğru olanla yanlış olan arasında kalmaz. İnsanoğlunun zahir ve bâtın olanı her zaman hakkıyla bilememesi dünyadaki tercihleriyle ve yaşadıklarıyla (imtihanı ile) alakalı olduğundan birbiriyle zıt görünen şeylerin misalleri hakikatin fark edilmesiyle anlaşılabilir.
Fark edilen şeyler başka bir şeyi izah ederken misal olabilir, lakin fark etmekten daha önemlisi idrak edebilmektir. 

Gerçeği arayanlar için doğruyu arıyor diyebiliriz lakin her doğru şey bizi ne kadar hakikate yaklaştırıyor ona bakmalı. Hayatın gerçekliğine şahit olanlar ölümün gerçekliğine şahit olduklarında gerçeği sorgulayabiliyorlar. Oysa hakikat, her ikisinin de iç içe olduğunu ve varoluş gayemizi apaçık ortaya seriyor...


Yasin Onat