Hızır'ın Yanında Konuşan

Damarlarında dünyanın, saklı bir oluş ve cereyan
kabuğunu bilmeden kıran erken dönemler bitince
yetişemiyor sözüm henüz konuşmayı öğrenmedim
öğrenemedim neden bir ağızdan onca yabancı ses
duymamakla kala kaldı, çınlıyordu oysa göstermek için
konuşmak gerekmezdi, işaretler hele ki eskimez

Yanında öğrendim
bakarak sana ve dinleyerek sesini
hiç çıkmamıştım kıyılardan, korkuyordum kara parçası
ne zaman alıp götürecek diye sende mahfuz dilsizliğimi
korkmuyordum sebep aramaktan sonuçlar ki temize çıkar
ve yöneldim 
karadan kalan son yolları seçtim
denizin nasibi susmak 
tuzun ise bıraktığı taze yara
köpürdükçe renkleri solan yüzlerden ve yakalardan
hazır olmayan rotalarla öğrendim eskiterek kendimi
belki Hızır’la yan yana, 
aynı zaman farklı görüntü
işgal edilmiş kıtalar uyuşturulmuş zihinlerde mühürlü

Ortasında kaldım hikayenin başlangıca biraz daha yakın
bir hareket diğerini ve bir emek yenisini çağırıyor orada
dost oldum kıymeti bilinen her cümlenin itibarına
belki Hızır’la yan yana farklı zaman aynı dünya

Yok kimsenin yokluğu bilecek kadar güçlü hafızası
kendini duyacak kadar bir sesi muhakkak var ama
nasıl konuşmak özlemindeyse bir bebek annesiyle
Rabbim konuşmayı bekliyorum ben de seninle.


Yasin Onat
İtibar Dergisi 97. Sayı

Yorumlar

Popüler Yayınlar