SANCAK: YETİM COĞRAFYANIN YETİM ÇOCUKLARI

Yetim Dayanışma Günleri ile yetimlerin yanında olmak ve onlara Türkiye’den getirmiş olduğumuz emanetleri vermek üzere İHH İnsani Yardım Vakfı ekibi olarak Sancak’taydık.  Sancak bölgesi Balkan yarımadasının merkezinde Sırbistan ve Karadağ Cumhuriyetlerinin ortasında yer alıyor. Osmanlı Devletinin Avrupa’daki son sancağı olma özelliğini taşıyan Sancak’ta Nüfus’un %65 i Sancaklı Boşnaklardan geriye kalan kısmı da Sırp, Karadağlı Hristiyanlar ve Arnavut Müslümanlardan oluşmaktadır. 

Sancak, tarihte Osmanlı’nın eyalet statüsü verdiği Türk-Boşnak bölgesi olmuştur.  Osmanlı ile kara bağlantısı kalmadığı dönemde bile Osmanlı’ya karşı bağımsızlığını ilan etmeyen Sancak’ın başkent Novipazar şehrinin temelini Osmanlı mimarları atmıştır.
Günümüzde ise Sancaklı Müslümanların yaşadığı şehirlerde bilinçli bir şekilde kalkınmaya engel olunmakta ve çalışma alanları daraltılmaktadır. Resmi kurumlarda özellikle Belediyeler ve Polis teşkilatındaki çalışanların tamamına yakını Sırplardan oluşuyor ve Sırp milliyetçiliği bariz bir şekilde hissediliyor. Sancaklı Müslüman Boşnakların yaşadığı bölgelerde altyapı çalışmaları, Sırpların yaşadığı bölgelere nazaran bakımsız ve atıl bırakılmış durumda.  Bölgede tekstil, hayvancılık ve küçük işletmeler dışında çok fazla bir geçim ve kaynağının olmadığını söyleyebiliriz. Bunlara ek olarak 2. Dünya savaşı sırasında can güvenliği olmayışından dolayı gurbete göç etmek zorunda kalan Sancaklıların yapmış olduğu destekler bölge halkının ekonomik olarak ayakta kalmasını sağlıyor.

Sancak yolculuğumuza, Türkiye’deki hayırseverlerin emanetlerini ve hediyelerini yetimlerimize ve ailelerine teslim ederek başlıyoruz.  Ekibimizle önce Novipazar şehrindeki yetim ailelerimizi zirayet ettik. Zarifa Layiç, bakımsız bir evde dört yetimiyle birlikte yaşıyor.  Zinedin, Zerin, Zenilda ve Seid iki yıldır İHH Yetim Destekleme Projesi ile eğitimleri ve diğer temel ihtiyaçları karşılanıyor. Zarifa Hanım taksi şoförü olan eşini 49. yaşında beyin kanaması sonucu kaybetmiş. Onların geleceğe umutla bakabilmeleri için elinden geleni yaptığını ve dua ettiğini söyleyen Zarife Hanım, yapılan yardımlar için çok müteşekkir.


Dua ve Umutla Kuşanmak Hayatı

Diğer durağımız Novipazara 1 saat uzaklıktaki Zuce bölgesi. Mihmandarımızın yol boyunca aktarmış olduğu bilgilerin ışığında yine bir yetim evine konuk oluyoruz.  Bizi kapıda karşılıyorlar yetimlerimiz ve anneleri… Mirzata hanım yürüyemiyor ve tutunduğu çift ayaklı mekanizma ile ancak bir süre ayakta durabiliyor.  Kızları Denisa ve Delila ile birlikte yardımseverlerin yaptırmış olduğu minik bir evde yaşıyorlar.  Yıllar önce Mirzata hanım ve eşi birlikte bahçelerinde çalışırlarken elim bir kaza gerçekleşiyor.  Kocası bahçede römork ile çalışırken bir demir parçası Mirzata hanımın beline isabet ediyor ve hastaneye götürüldüğünde felç olduğu söyleniyor kendisine. Dört yıl boyunca tedavi görüyor ve tedavi sürecinde kocası bu acıya dayanamayarak kendi canına kıyıyor.  Mirzata hanım dört yılın ardından biraz iyileşir gibi oluyor ve ayakları üzerine basmaya başlıyor.  Aradan kısa bir süre sonra, doktorlar ameliyat sırasında beline takılan platinin çıkartılması gerektiğini yoksa ölüm riskinin olacağını, bir kez daha ameliyat olması gerektiğini söylüyorlar.  Bu ameliyat sırasında Mirzata Hanımın kalp atışları 2 kez duruyor ve nihayetinde yeniden hayata döndürülüyor.  Denisa ve Delila evin tüm işleriyle ilgileniyorlar ve ikisinin de yüzünde beliren, dua ve umutla kuşanılmış bir gayret ve geleceğe yönelik hayaller uzaktan bile okunuyor…


Sancak’ın diğer bir bölgesi olan Tutin’deki yetimlerimizi sevindirmek ve onlara hediyeler vermek için Zuceden ayrılıyor ve tekrar yola koyuluyoruz. Gittiğimiz istikamette yolların bakımsız oluşu gözümüzden kaçmıyor. Müslüman nüfusun %90 olduğu Tutin’e vardığımızda yetimlerin bizi beklediği alana doğru hareket ediyoruz. Yetimlerle birlikte bizi Tutin Belediye Başkanı Şemseddin Kucevic karşılıyor.  Burada yetimlerimiz ile birlikte kısa bir program icra ediyoruz ve 24 yetim ailesine gıda ve nakdi yardımlar gerçekleştiriyoruz. 

Ertesi gün Sineitsa, Nova Varoş, Prijepolye bölgelerindeki yetimlerimizi ziyaret ediyoruz. Yetimlerimizin dertleriyle dertlenmek, sevinçlerine ortak olmak ve onların geleceğe dair düşüncelerini dinlemek çok farklı bir duygu bizim için.

Yeni Bir Dünya Hayali

Bünyamin ile Novi Varoş’ta tanıştık. 9 yaşında annesi ve dedesi ile birlikte yaşıyor. İHH’nın desteklemiş olduğu yetimlerden biri. Uzaya dair bilgiler ile meşgul oluyor ve bu konuda kendi çapında bir hayli meraklı olduğunu öğreniyoruz. Dünya’daki gündemleri yakından takip ettiğini öğrendik mihmandarımızdan. Özellikle Türkiye’deki gündemi takip ediyor ve bazı sorular soruyor ekibimize.  Zekasının parlaklığı gözlerinden okunuyor. Uzayda yer alan galaksileri, yıldızlara dair bilgileri gece ve gündüzlerin uzunluğu vs.. İç dünyasında kim bilir belki gökyüzünün derinliklerinde, yıldızların o görkemli ışığı ile yeni bir dünyanın hayalini kuruyor…  Ekibimizi kapıya kadar eşlik ediyor Bünyamin, ellerini kaldırıp uzunca bir süre bize el sallıyor…


Sancak’taki son durağımız Rojaye.  Yetimlerimizin bulunduğu salona girdikten sonra ekibimizde yer alan Fahri Bey’den Kuran-ı Kerim Tilaveti rica ediyoruz, sözlerin en güzeli ile başlıyor programımız. Yetim Destekleme Projesi kapsamında 28 yetim ailesine nakdi ve gıda yardımları gerçekleştiriyoruz burada.  Dönüş yolculuğumuz için hazırlık yapmak üzereyken yetimlerimiz arasında şiirler yazan ve bu şiirleri kitaplaştıran Samet ile tanışıyoruz. O duygulu dünyasında yazmış olduğu şiirlerin ağırlığı ve masumiyeti ile hatıra fotoğrafı çektiriyoruz kendisiyle ve elbette diğer yetimlerimiz ile birlikte de. Çantalarımızdaki son hediyeleri takdim ediyoruz o minik ellere ve her yolculukta olduğu gibi buruk bir sevinç ile tekrar yola koyuluyoruz…

Y. O
Nisan 2015

Yorumlar

Gümüş Tepsi dedi ki…
Allah yardımlarınızın devamlılığını sağlasın.

Popüler Yayınlar